-Parola?
-
Türkiye’de en çok oynanan tiyatro
oyununun sevgili Moliere’in ‘L’Avare’ orijinal adlı eseri olduğunu biliyor
muydunuz? Tanzimat dönemi çevirileriyle sahnelenmeye başlanan bu oyunun ismi ‘Cimri’
desem bir yerlerden tanıdık gelir herhalde. En azından bunca zamandır birkaç
yüz kişi bilet bulmak uğruna gişelerde nöbet tuttuğundan ama başaramadığından
dert yanmıştır. İşte ben de bu sayısını tahmin edemediğim azınlığın içinde
umutsuzca debelenir iken o görmeyi ummadığım sarı koltuklardan birine sahip
oldum; ama…
Yok yok geç kalmadım, şükürler
olsun ki bu sefer değil:) Sadece küçük bir hayal kırıklığı…
Harpagon, hani gözlerinde
dolarlar yanıp sönen çizgi film karakterleri gibi iliğine kadar burjuvaziye
batmış, tefecilikle kazandığı paralarını tüm insani değerlerden ve kimselerden,
çocuklarından bile, üstün tutan bir adamdır ve altınlarının tekine dokunmak,
Nejat Uygur’un Kabare’deki halısına basmakla eşdeğerdir. Bu kadar paraya tapan
bir adamın, tek kuruş para harcamaya kıyamaması işten bile değildir. Öyle ki
çocuklarını, hizmetkarlarını ve hatta atlarını bile sefalet içinde süründürür. O
halde oyunun ilk Türkçe uyarlamasını ‘Pinti Hamit’ ismiyle yaptığı için Teodor
Kasap’ı yargılamazsınız.
Moliere, ‘Cimri’de bir insanın
cimriliğinden çok, parayı gözünde putlaştırmış bir adamın ona tapınmasını gözler
önüne sererek, gerek aile ilişkileri gerekse çevre bağlamında ahlak anlayışını
irdeleyerek aslında yaşadığı dönemi eleştiriyor. Trajikomik bir dille yaptığı
bu eleştiri oyunun sonuna doğru her ne kadar aşırılıklar sergilese de eseri
başarısız kılmaya yetmiyor.
Konu bize bu kadar aşina gelince,
ister istemez beklentimizi yüksek tutuyoruz; daha coşkulu bir anlatım, daha
güzel geçişler ve daha zekice espriler bekliyoruz. İşte hiç sıkılmadan izlememe
ve oyuncuların performansını beğenmeme, çöpçatan Frosine’e bayıldım, rağmen
oyunda bu ‘daha’ların hiçbirini bulamadım. Bu yüzden üzülerek klasik bir eserin
ortalama bir yorumu diyorum.
Not: Yüksekliği değişkenlik
gösteren merdivenleri ne sakarım ya kaçıncı takılışım dedirtmesine rağmen şu
ana kadar gördüğüm sahneler arasında tartışmasız en rahat koltuklara ve en
geniş koltuklar arası mesafeye sahip olanı Cevahir.
-Parola?
-Para
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder