4 Nisan 2014 Cuma

Cimri


-Parola?
-
Türkiye’de en çok oynanan tiyatro oyununun sevgili Moliere’in ‘L’Avare’ orijinal adlı eseri olduğunu biliyor muydunuz? Tanzimat dönemi çevirileriyle sahnelenmeye başlanan bu oyunun ismi ‘Cimri’ desem bir yerlerden tanıdık gelir herhalde. En azından bunca zamandır birkaç yüz kişi bilet bulmak uğruna gişelerde nöbet tuttuğundan ama başaramadığından dert yanmıştır. İşte ben de bu sayısını tahmin edemediğim azınlığın içinde umutsuzca debelenir iken o görmeyi ummadığım sarı koltuklardan birine sahip oldum; ama…
Yok yok geç kalmadım, şükürler olsun ki bu sefer değil:) Sadece küçük bir hayal kırıklığı…


Harpagon, hani gözlerinde dolarlar yanıp sönen çizgi film karakterleri gibi iliğine kadar burjuvaziye batmış, tefecilikle kazandığı paralarını tüm insani değerlerden ve kimselerden, çocuklarından bile, üstün tutan bir adamdır ve altınlarının tekine dokunmak, Nejat Uygur’un Kabare’deki halısına basmakla eşdeğerdir. Bu kadar paraya tapan bir adamın, tek kuruş para harcamaya kıyamaması işten bile değildir. Öyle ki çocuklarını, hizmetkarlarını ve hatta atlarını bile sefalet içinde süründürür. O halde oyunun ilk Türkçe uyarlamasını ‘Pinti Hamit’ ismiyle yaptığı için Teodor Kasap’ı yargılamazsınız.
Moliere, ‘Cimri’de bir insanın cimriliğinden çok, parayı gözünde putlaştırmış bir adamın ona tapınmasını gözler önüne sererek, gerek aile ilişkileri gerekse çevre bağlamında ahlak anlayışını irdeleyerek aslında yaşadığı dönemi eleştiriyor. Trajikomik bir dille yaptığı bu eleştiri oyunun sonuna doğru her ne kadar aşırılıklar sergilese de eseri başarısız kılmaya yetmiyor.
Konu bize bu kadar aşina gelince, ister istemez beklentimizi yüksek tutuyoruz; daha coşkulu bir anlatım, daha güzel geçişler ve daha zekice espriler bekliyoruz. İşte hiç sıkılmadan izlememe ve oyuncuların performansını beğenmeme, çöpçatan Frosine’e bayıldım, rağmen oyunda bu ‘daha’ların hiçbirini bulamadım. Bu yüzden üzülerek klasik bir eserin ortalama bir yorumu diyorum.
Not: Yüksekliği değişkenlik gösteren merdivenleri ne sakarım ya kaçıncı takılışım dedirtmesine rağmen şu ana kadar gördüğüm sahneler arasında tartışmasız en rahat koltuklara ve en geniş koltuklar arası mesafeye sahip olanı Cevahir.
-Parola?
-Para




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder