-Her şeyde ileri olan hatta hesap vermeksizin para basma hakkı olan tek ülke the United States neden zamanda Avrupa’dan geri? Bu durumu gurur meselesi yapmıyorlar mı diye sorgulamaktan ziyade önüne geçilemez coğrafi bir gereklilik meselesi mi diye düşünüyorum ve bilmiyorum.
-The United
States neden karanlık? Akşam dolaşırken veya eve dönerken fenerle yürüyoruz.
Kimse de sokak lambalarını yakın şehir aydınlansın önümüzü görelim demiyor.
Kendi evime hırsız gibi giriyorum adeta:G Yakında Meksikalı komşum kafama
sopayla vurur. Zaten siparişlerimi yanlışlıkla onun kapısına bırakan Amazon
yüzünden her gün paketlerimi getirip sinirle İspanyolca bir şeyler söylüyor,
anlamadığım şeylere teşekkür ediyorum. 'Bıktım senin lanet kutularından yelloz'
diyorsa bile teşekkür ediyorum.
-Kapıların, arabaların
kilidi neden ters? Ya da biz mi tersiz? Türkiye’de kilidi açtığım yöndeki
hareket burada kapatıyor.
-Kırmızı
ışıkta sağa dönmek neden serbest? Zaten bu sağa dönüş serbesti ve stop
tabelalarındaki centilmenlik kuralı Türkiye’ye gelse her gün facianın
eşiğindeyiz demek.
-Tanımadığım
insanlar neden bana selam verip halimi hatırımı, akşam ya da haftasonu planım
olup olmadığını soruyor? Bunu Avrupa’da da yaşadım ve bir sakıncasını görmedim
ama yine de hala şaşırıyorum. Bir sana hesap vermemiştim yani sarı çizmeli
Jack.
-Restaurant’larda
isteğe bağlı gibi görünen ama aslında zorunlu olduğu hissettirilen bahşiş
meselesi de nedir? Bahşiş yüzdesi ve ödeme toplamına kadar yazıp imzalayıp
fişlerimizi veriyoruz. Ortaya 1-2 dolar atmak da yok yani, illa bir matematik
işlemle kafaları karıştırıp aza az fazlaya fazla bahşişi verdirecekler. 16.48
doların yüzde 20'sini hesaplayıp toplayacağız. Bir rahat yok.
-Çok basit
meseleleri bile haftalar önceden planlayıp organize etmeye ne demeli? Spontane
yaşam, kurgulanmamış gerçeklik, öngörülemeyen geleceğe ne oldu? Sanki La Casa
De Papel’deki Merkez Bankası soygunu gibi bütün hesaplar yapıldı ve olabilecek
bütün aksaklıklara göre plan çizildi.
-Yollarda,
bahçelerde, kaldırımlarda ve en kötüsü evlerin içinde ortaya çıkan sevimsiz
böceklerle neden mücadele edilmiyor? Ekosisteminin korunması gereken en önemli
varlıklar bu can sıkıcı yaratıklar mı? 'Ataşehir belediyesini arayalım da bi
gelip mahalleyi ilaçlasınlar' gibi Kaliforniya eyalet merkezini de
arayamıyorsun:G
-Oh orda
hayatın kurtuldu, rahatsın diyen arkadaşlarım hangi kafayı yaşıyor? Benzini
bile kendin dolduruyorsun abi bu mu rahatlık? Evi taşımak istersem kamyon
kiralayıp eşyaları yüklemem sonra da kamyonu kendim kullanmam gerekiyor:G Bazen
insanların neden evlendiğini filan anlayabiliyorum sanırım:G (ama hala totalde
evliliğin saçmalık olduğu kanaatindeyim). Yine de evlenecek arkadaşlarıma
hayırlı olsun, üstünüze alınmayın. Sigorta atar, su damacanasını taşımak
gerekir, demonte mobilya kurulur filan sonra ustabaşı olursunuz.
Notlara ek
not : San Francisco'da bir Akdeniz mutfağı restoranına gittim. Döner istiyorum,
adam köfte vereyim diye ısrar ediyor. En sonunda 'Türk müsün' dedim? 'Evet'
dedi. Neden anlaşamadığımızı o an anladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder