24 Ocak 2014 Cuma

İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı


Tek kişilik oyunlar risklidir; çünkü oyunun kaderi tek bir oyuncunun elindedir. Onun, sıkıcı boşluklara mahal vermeyecek kadar seri konuşması,  vücut dilini çok iyi kullanıp sahneyi doldurması, herhangi bir hata anında da kendini çabucak toparlaması gerekir ki seyirci oyundan kopmasın. Eğer metin ve metiniçi geçişler yeteri kadar başarılı değilse oyuncunun yeteneği de gölge altında kalabilir ve bu sebeplerden ötürü genelde tek kişilik oyunlarda yıllarca sahnenin tozunu yutmuş, kendini ispatlamış isimler görürüz. İşte İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı  tüm bu sorunların üstesinden gelmiş ve önyargıları yıkmış görünüyor.





2001 senesinde Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin henüz askerden dönmüş ve iş arayan bir meteoroloji mühendisi üzerindeki etkisi Ali Cüneyd Kılcıoğlu tarafından mizahi bir dille kaleme alınmış ve Berkay Tulumbacı’nın hayranlık uyandıran oyunculuğuyla adeta bütünleşmiş. Oyunda gündelik hayatta sıklıkla tanık olduğumuz işe başvuru, bekleme ve alınma süreçlerine yapılan eleştirinin yanı sıra işsiz bireyin psikolojisi üzerinde ailenin ve toplumun tutumunun nasıl rol oynadığını da görmek mümkün. Kahramanımız, ‘ikinci dereceden işsizlik yanığı öldürmez; ama ciddi hasarlar bırakır’ diyerek onu akıl sağlığının sorgulanmaya başladığı evreye getiren süreci özetliyor. Akıl hastanesinde  sırasını beklerken her yanan numaranın ardından Türkiye’nin ekonomik durumunu bildiren kahraman, o sıralarda başına gelen talihsizlikleri canlandırıyor. Aynı esnada kelebek kanadı figürlü sahnenin ortasında beliren hikayenin karikatürize edilmiş resimleri hem oyuncunun anlatımına destek çıkıyor hem de  seyircinin kafasındaki mizahi algıyı güçlendiriyor. Işık ve ses efektleriyle oyuncu arasındaki zamanlama uyumu da değinilmesi gereken başka bir husus. Mimiklerini dahi tam sırasında kullanan Tulumbacı, böylece bize ne kadar iyi hazırlandıklarını ispatlıyor.


Gel gelelim, Küçük Sahne için aynı övgüyle bahsedemeyeceğim. İsmiyle paralel doğrultuda gerçekten de ‘küçük’ olan sahnemizde orta sıraya geçmek için neredeyse oturanların üstünden atlamak gerekiyor. Hemen 11'in yanında da 12 var deyip oturmadan tahta sıraların numaralarının kontrol edilmesi gerekiyor zira toplamda 13 sıra olduğundan 13 ün uğursuzluğunu yok etmek için midir nedir bir taraf çifter çifter diğer taraf  teker teker ilerleyerek 13'ü ortalarına alıyor:) Sonuçta Küçük Sahne’nin kış günü 30 dereceye varan sıcaklığında bizi eritme politikası bile eğlenmemize mani olamıyor. 
İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı hakkında tereddütleriniz varsa hiç düşünmeyin ve bilet alın şayet severseniz bir alkış da benden taraf yollayın:G





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder