26 Temmuz 2014 Cumartesi

'Çiftdüşün'



“Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cehalet güçtür” sloganıyla yola çıkan bir Parti ne kadar oy alırdı acaba? Ya da daha doğru bir soruyla, ne kadar tepki alırdı?J George Orwell’in kurduğu distopyayı yaşıyor olsaydınız muhtemelen buna karşı çıkacak düşünceniz, düşünceniz olsa bile cesaretiniz olmazdı; çünkü burası, Okyanusya, tamamen mantıksız gibi görünen bu söylemi Gerçek Bakanlığı aracılığıyla insanlara dikte ederek zihinleri kontrol altına alıyor ve olası karşıt görüşleri  ‘düşüncesuçu’ sayarak ölümle cezalandırıyor. Partiye hizmet eden Barış Bakanlığı bu ideolojiyi desteklemek adına savaş çıkarmak ve yürütmekle yükümlü, Sevgi Bakanlığı ise insanlara korku ve nefret aşılayarak düzeni sağlamakla. Peki kitabın daha ilk sayfalarında karşımıza çıkan bu çelişkili slogan ne anlama geliyor?

Bir atasözünde dendiği gibi "Düşmanımın düşmanı dostumdur”.  Eğer ortak bir düşmanımız varsa birbirimize daha fazla kenetlenir; benzer doğrultularda benzer gayeler taşıyarak hareket ederiz. Bu mücadele ortaklığı da kendi aramızda birlik ve barış halinde yaşamamızı sağlar. Bu yüzden “Savaş barıştır” .

Yine bir atasözüne göz kırpacak olursak "Sürüden ayrılanı kurt kapar”.  Bireysel bir hayat sürmek tehlikelere karşı daima tetikte olmayı gerektirir; ancak bağımsız hareket eden kişinin arzularına teslim olması ve başarısızlığa uğraması kaçınılmazdır. Kurallara bağlı kalarak toplulukla uyum içinde yaşayan kimse  ise güvenli bir ortamda yaşama şansını artırarak hayatını daha rahat sürdürür. Bu yüzden “Özgürlük, köleliktir”.  

Okyanusya'da olduğu gibi totaliter rejimler gücünü insanların cehaletinden alır; çünkü bilgili olmak farkındalığı, farkındalık farklılığı, farklılık ise ayrılığı getirir. Her ayrılık da örgütün güç kaybetmesi ve muhalif güçlerin doğması anlamına gelir. Bu sebepten ötürü otoritenin amacı insanları eğriyle doğruyu ayırt etme kabiliyetinden yoksun bırakarak yerini sağlamlaştırmaktır; yani “Cehalet güçtür”.


Not: George Orwell ne düşünerek yazdı, kendisini arayıp soramayacağımıza göre, farklı yorumlar getirmek mümkün . Baştan sona çelişkiler yaratarak sizi hayrete düşüren  iyi kurgulanmış bir kabusta gezinmek istiyorsanız 1984'ü okuyun derim; ama biraz canınızı sıkabilir, sonuçta bir kabus:G
Bkz. 'İki Dakikalık Nefret' J