5 Aralık 2014 Cuma

Paşa Paşa Tiyatro Yahut Ahmet Vefik Paşa

Genç oyun yazarı Gökhan Erarslan’ın yazdığı ‘Paşa Paşa Tiyatro Yahut Ahmet Vefik Paşa’ oyunu ismi itibariyle dikkatimi celbetmiş olup kimdir yahu bu Ahmet Vefik Paşa diyerek Küçükçekmece Sahnesi’ne yollanmama sebep oldu. Yoğun ve yorucu bir günün sonunda bu sıkıcı ismin canımı biraz daha sıkacağı endişesini taşıyarak yola çıkan ben, bilet parasından da fazla taksi parası verdikten sonra, ve saat tam 20.00’ı vurduğunda salonda yerimi almış bulundum. (eminim birileri hiç şaşırmadım diye geçiriyor içinden ve bıyık altından gülüyor şimdi) Gelgelelim Osmanlı Dönemi’nde 16 dil bildiği rivayet edilen, sanatsever bir devlet adamı yaşadığını öğrenmek bile beni keyiflendirdi.



Osmanlı Ermeni tiyatro oyuncusu Tomas Fasulyeciyan ünlü bir tiradında şöyle der: ‘Zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır, yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonra da unutulur gider..’ İşte Bursa Valisi Ahmet Vefik Paşa oyun hep devam etsin ki bu sözler unutulmasın mottosuyla hareket ederek bir tiyatro açıyor ve topluma tiyatro kültürü aşılamaya çalışıyor. Bu süreçte devlet ve kamu içinde sivrilen yobaz zihniyetle mücadele ederek tiyatro binasını ayakta tutmak için İstanbul’da yıktırılan Gedikpaşa tiyatrosunun oyuncularını da getirten Vefik Paşa, sahnelenecek oyunların provalarından dekoruna kadar her şeyiyle ilgilenerek seyirci koltuğunu doldurmak uğruna makam koltuğundan olmayı göze alıyor.


Geniş bir oyuncu kadrosuna sahip olan oyunda tüm oyuncuları gerek oyunculuk gerekse senkronizasyon anlamında, ki bu yeteneğin yanı sıra iyi hazırlandıklarının da bir göstergesi olduğundan, tebrik etmek lazım; ancak biri var ki şivesiyle, mimikleriyle ve beden diliyle ön plana çıkarak Paşa karakterinin ağırlığını bile ezip geçiyor ve oyunu alıp götürüyor. Bu yüzden Cem Zeynel Kılıç’a ayrıyeten tebriklerimi sunuyorum.

Sahneye gelecek olursak, Osmanlı dönemi motiflerini taşıyan kostümler ve aksesuarlar oyunun içeriğiyle bütünlük oluştursa da arka fona yansıtılan Osmanlı tuğrası çok klasik duruyor. Onun kaldırılmasını ya da daha iyi bir dizaynla çok da göze batmadan yerleştirilmesini arzu ediyorum. Oyunda kullanılan müzikleri ve orkestranın canlı performans sergilemesini de sahneyi güçlendirmek adına çok başarılı bulduğumu söylemem gerekir. 


‘Paşa Paşa Tiyatro Yahut Ahmet Vefik Paşa’ sıkılmadan izleyeceğiniz ve eğleneceğiniz güldürmeli ve göndermeli bir oyun; ama hepsinden önemlisi özellikle şehir tiyatrolarının kaldırılmasının gündeme taşındığı, birçok oyunun sansür sınavına tabi tutulup baskılara maruz kaldığı şu son birkaç senede bize 'örnek bir devlet adamı nasıl olunur’u hatırlattığı için ‘doğru zamanda yapılan doğru bir iş’. 


Not: O ne tatlı bir hakarettir sizi gidi  'abuş'lar :G